KIBRIS VAKIFLAR İDARESİ GENEL MÜDÜRÜ PROF. DR. İBRAHİM BENTER BELEDİYE BAŞKANI İSMAİL ARTER’İ ZİYARET ETTİ

Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter konuşmasında, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter’i Gazimağusa’da görmekten dolayı memnun olduğunu, telefoniyen sık sık görüştükleri Benter ile yüz yüze bir görüşme yaparak Vakıflar İdaresi’nin ülkemizde yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi alacaklarını ve Belediye ile birlikte yürüttükleri çalışmaları istişare etme fırsatı bulacaklarını söyledi. Vakıflar İdaresi’nin ülkemizdeki tarihsel olarak çalışmalarının insanlarımız tarafından detaylı bilinmesi gerektiğini ifade eden Başkan Arter, “Zannediliyor ki Vakıflar İdaresi’nin evkaf vakıf malları söylemleri Maraş açılımıyla ilgilidir ve şu anda ortaya çıktı, bunun böyle olmadığını, Vakıflar İdaresi’nin yıllar itibarıyla hangi görevleri üstendiği noktasında toplumumuzun bilinçlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Yoksa evkaf malları sadece Maraş’ın açılımıyla gündeme gelen bir konu olmadı.” dedi. Özellikle gençlerimizin bu konularla ilgili ülkede hangi kurum kuruluşun nelerle görevlendirildiğini bilmesi gerektiğini, bu görüşmenin bu konuları konuşmak için fırsat olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter ise, bu yıl Kıbrıs’ın fethi ve Vakıfların İdaresi’nin kuruluşunun 450. yılı olduğunu ifade ederek, bu tarihlerin bizler için güzel dersler çıkarabileceğimiz önemli tarihler olduğunu belirtti. Mağusa’da kapalı Maraş konusundan çıkarılabilecek dersler olduğunu, Kıbrıs’ı fetheden komutan olan Lala Mustafa Paşa’nın Kapalı Maraş dahil birçok araziyi kendi parasıyla satın aldığını ve vakfettiğini ifade ederek, “Buradaki ders neydi? Çok güçlü bir ordunun başında zaten savaşı kazanmış, istese gider el koyar kim karşı çıkabilecek? Ancak bizim elimizdeki belgeler gösteriyor ki Lala Mustafa Paşa kendi parasıyla ödemiş özel kişilerden satın almış ve vakfetmiş.” dedi. Bir malın vakfedilmesinin sonsuza dek insanların faydası için kullanılması demek olduğunu kaydeden Benter, fakir çocukların okuması, okul yapılması, öğretmenlerin maaşının ödenmesi, camilerin yapılması görevlilerin maaşının ödenmesi, hastane sağlık ocağı yapılması gibi birçok hayır işlerinin yapılması için bu gibi yerleri Lala Mustafa Paşa’nın vakfettiğini söyledi. Lala Mustafa Paşa’nın gücü olmasına rağmen kimsenin malını gasp etmediğini, aldığı malları bencillik yaparak çocuklarına bırakmadığına dikkat eken İbrahim Benter, Kıbrıs’ın fethinin 450. Yılını kutlarken bu gibi olaylardan dersler çıkarıp bencil olmayan, yardımlaşan, dayanışma içinde olan iyi insanlar olmamız gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Benter, “Bizim atalarımız bu malları vakfederken ‘bu malları kiralayın ve bununla fakir Türk çocuklarını okutun’ demediler, ‘fakir çocukları okutun’ dediler. Türk olabilir, Rum olabilir, Ermeni olabilir, Maronit olabilir, İngiliz olabilir.” diyerek, 450 yıl önce din ve milliyet ayrımı yapılmamasının da bir ders olduğunu kaydetti. 450 yıl önceki savaşın değil bu gibi güzel değerlerin konuşulması gerektiğini, Osmanlı’nın buraya gelmenden önce Rumlar ve Ermeniler’in ibadet özgürlüğü olmadığını ifade eden Benter, “Katolikler Katolik dini dışında başka din tanımaz. 450 yıl önce Osmanlı buraya geldiğinde Rumlar da Ermeniler de Türkler de herkes hürriyetine kavuştu. Rumlar ve Ermeniler ilk defa kendi kilisesini yapma hürriyetine Osmanlı zamanında kavuştu. Dolayısıyla Rumların da 450. yılı kutlaması lazım. Çünkü Osmanlı sayesinde zulümden kurtuldular.“ diye konuştu.

Prof. Dr. İbrahim Benter, kapalı Maraş’ın özüne dönmesi dileğinde bulunarak, Maraş’ın özün de vakıf arazisi olduğunu, ve toplumun faydası için kullanması gerektiğini, Maraş’ın birkaç kişinin otel yaparak daha zengin olması için olmadığını söyledi.